Formula 1 araçlarından daha hızlı tur atabilen, yalnızca pistlerde kullanılmak üzere tasarlanan hiper otomobil Red Bull RB17 yolların tozunu atmak için gün sayıyor.
İki kişilik RB17, üç yıldır konsept tasarım aşamasındaydı. Tasarımcı mühendis Adrian Newey, Max Verstappen’i ilk dünya şampiyonluğuna götüren F1 aracını geliştirirken aynı zamanda bu projeyi yürütüyordu.
Orijinal plan, araca arka tekerlek üzerinden güç veren çift turboşarjlı bir V8 motor ve ön tekerlere güç sağlayan bir elektrik motoru ile dört tekerlekten çekişli yapmaktı. Ancak nihai üretim modelinde Cosworth tarafından geliştirilen ve daha geleneksel bir hibrit sistemle eşleştirilen yüksek devirli, atmosferik V10 kullanılacak.
986 beygir gücündeki V10, 15 bin rpm’e kadar devir çeviriyor. Motor, Red Bull‘un F1 aracında kullanılan ve 197 beygir gücündeki elektrik motorunu entegre eden kendi tasarımı olan karbon fiber şanzımana bağlanıyor. 1.184 beygirlik bu motor sadece performans desteği sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda marş motoru ve geri vites işlevi görerek aracın durduğu yerden hareket etmesine yardımcı oluyor.
Red Bull RB17, klima ve cam ön cam gibi öğelerden arındırılmış, en hafif haliyle sadece 805 kg ağırlığında, yaklaşık beş metre uzunluğunda ve iki metre genişliğinde.
120 kişilik bir ekip tarafından geliştirilen ve 350 km/saatin üzerinde azami hıza sahip olan RB17’nin gelişimi artık hızlanacak. Bu yazın sonlarında Cosworth tarafından geliştirilen motorun dinamometrede ilk ateşlemesi yapılacak. Aracın önümüzdeki yaz pist testlerinde ilk kez tekerlek çevirmesi bekleniyor.
